Günümüzde elektrikli mobilite ve teknolojideki öncülüğü ile öne çıkan MG, kurulduğu yıl olan 1924’ten beri imza attığı hız rekorları ile tarihe adını altın harflerle yazdırdı. 1920’li ve 30’lu yıllarda yarış pistlerindeki erken tarihli başarılarının yanı sıra MG’nin tarihi, 1950’li ve 60’lı yıllarda roadster kavramını tanımlamaya ve yüzyılın başında orta-arka motorlu roadster modelleriyle yenilikçi çözümlere kadar uzanıyor. Markanın, 1959 yılında 410,5 km/s ile benzersiz bir hız rekoru kırmasıyla ünlenen modeli efsanevi “Roaring Raindrop” MG EXE181, rekorun Bugatti tarafından 2014 yılında geçildiği tarihe kadar unvanını korudu. Aracın sürücü koltuğunda oturan pilot Phil Hill’in, ilk Amerikan F1 Dünya Şampiyonu olarak hız rekoru tarih sahnesinde unutulmaz bir yer edindi. Markanın “Karada hız” rekorlarındaki tarihi başarılarına atıfta bulunarak, elektrikli süper spor otomobil EXE181’in MG’nin SAIC Londra Dizayn Ofisi tarafından tanıtılması hem anıtsal bir övgüyü hem de yeni çağda performansın elektrikli modellerle temsil edilmesinde önemli bir adımı temsil ediyor. Bu aynı zamanda markanın devam eden hız tutkusunu da somutlaştırarak mirasında yeni bir sayfa açıyor. Sınırları zorlamak üzere tasarlanan MG EXE181, markanın elektrik çağında hızı yeniden tanımlama konusundaki kararlılığının vurguluyor. Marka, 0,181’lik sürükleme katsayısı (Cd) ile 415 km/s maksimum hız hedefliyor. Bu performans, EXE181’i “1 saniyenin altında 0-100 km/s ligi” dünyasına sokarak MG’nin köklü geçmişi ile üstün teknoloji ve hızın birleştiği bir gelecek vaadi arasında köprü kuruyor.
